Mesih, Musevi metinlerinde Yahudi milletinin kurtarıcısıdır. Yahudiler onun Davud soyundan Yusuf oğlu Mesih veya Efraim oğlu Mesih adı ile geleceğini inanmaktaydılar.
Yahudiler Mesih'in birinci yüzyılda kendilerinin Roma İmparatorluğu'nda yaşadıkları sorunları sona erdirmek üzere gönderileceğini, dünyevi bir krallık kuracağını ve kendilerine yol göstereceğini düşünüyorlardı.
1600'lü yıllarda İzmir doğumlu bir Yahudi olan Sabetay Sevi, Yahudi toplumunu kendisinin Mesihlik iddiası etrafında toplamayı ve onları kötü durumdan kurtarmayı denedi. Ancak şikayetler üzerine yargılandı ve ölüme mahkum edileceğini anlayınca tövbe edip Müslüman oldu. Benzer şekilde tarihin farklı zamanlarında Mesihlik iddiası ile ortaya çıkarak dünyanın çeşitli yerlerindeki Yahudi topluluklarında (cemaatlerinde) dalgalanmalara sebep olan kişiler vardır.
Yahudiler Hz. İsa'yı (as) Mesih olarak kabul etmezler.
Hristiyanlar Hz. İsa'nın (as) Yahudi dini metinlerinde anlatılan Mesih olduğuna inanırlar. Yahudiler bu görüşe katılmak ve kendisi de bir Yahudi olarak dünyaya gelmiş İsa'yı Mesih olarak kabul etmezler.
Hristiyanlar Mesih'in daha çok ruhani bir kurtarıcı olduğuna ve insan ırkını kurtarmaya geldiğine inanırlar. Bahsi geçen krallık ise manevi bir krallıktır (Tanrının Krallığı). Ahir zamanda İsa Mesih'in ikinci defa yeryüzüne inişi ve ordusu ile birlikte Deccal'i yenip yok etmesi ile gerçekleştirilecektir.
Kur'an'da Nisa suresinin 158-159. ayetlerinde Rabbimiz şöyle buyurur: "...Allah onu (Hz. İsa'yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir. Kitap ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce ona (Hz. İsa'ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü o (Hz.İsa) onların aleyhine şahit olacaktır."
" Melekler demişlerdi ki: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor. Adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir; dünyada da ahirette de itibarlı ve Allah'ın kendisine yakın kıldıklarındandır." (Al-i İmran suresi, 45)
" Hristiyanlar ise 'İsa Mesih, Allah'ın oğludur' dediler. Bu onların ağızlarıyla söyledikleri sözleridir. Allah'ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindiler." (Tevbe suresi, 30-31)
" Andolsun, 'Allah, Meryem oğlu Mesih'tir' diyenler kesinlikle kafir oldu..." (Maide suresi, 72)
" Bir de inkarlarından, Meryem'e büyük bir iftira atmalarından ve 'Biz Allah'ın peygamber Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük' demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar." (Nisa suresi, 157)
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuştur:
" Ruhum elinde olan Allah'a yemin ederim ki Meryem'in oğlu İsa adil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak, İslam'dan başka şeyi kabul etmeyecektir. Döneminde mal o kadar çok olacak ki, kimse dönüp de mala bakmayacaktır." (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
Bir kısım İslam âlimi tarafından Kur'an'da ki Mesih tabirinin beklenen bir kurtarıcıyı değil, Hz. İsa'nın bir lakabının tanımladığına inanılmaktadır. Bununla birlikte İslam âlimleri arasında, Mesih kavramı konusunda tam bir fikir birliği yoktur.
Prof. Ali Özek ve Prof. Hayrettin Karaman tarafından hazırlanan Kur'an-ı Kerim ve Türkçe açıklamalı Meali'nde şöyle geçmektedir: Allah, peygamberi Hz. İsa'yı Yahudilerden korumuş, onu öldürmelerine mani olmuştur. Onu kendi katına kaldırmıştır.
Ancak bunun şekli ve zamanı üzerine farklı açıklamalar ve anlayışlar vardır. Çoğunluğa göre Allah onu, kudretiyle manevi semalardaki hususi mevkine kaldırmıştır, kıyametten önce tekrar dünyaya gönderecektir, o zaman bütün ehl-i kitap onun peygamber olduğuna inanacak, batıl inançlarından kurtulacaklardır.
Hz. İsa (as) dünyada kaldığı müddetçe Kur'an ile hükmedecek, haç ve domuz ile ilgili batıl uygulamalara son verecektir. Bir başka anlayışa göre Allah onu Yahudilerden korunmuş, eceli gelince vefat ettirmiştir ve ruhunu semadaki yerine kaldırmıştır.
Mescidi Nebevi'de İslam Peygamberinin ayak ucunda İsa aleyhisselam için ayrılmış bir yer bulunmaktadır. İslam inancına göre Mehdi zamanında İsa aleyhisselam gökten indikten sonra bir müddet bu dünyada yaşayacak, sonra her insan gibi vefat edecektir. Vefat ettiğinde Mescidi Nebevi'deki yerine defnedilecektir.
Ümmet-i Muhammed’in Ortak İmtihanı Kudüs (Ali Yelgün) kitabının Mesih bölümünden yararlanılmıştır.
Bir önceki Kudüs'le ilgili kelimeler İbrânî yazısı için tıklayınız