Şeyh Ahmet Yasin
1937 yılında, Kudüs’e 80 km. uzaklıktaki Askalan (Aşkelon) şehrine yakın el-Cura köyünde doğdu. Yasin’in doğduğu yıllar Filistin topraklarında İngiliz manda yönetiminin hüküm sürdüğü yıllardı. 1948’de İsrail zulüm devletinin kurulmasının ardından birçok mazlum Filistinli gibi ailesi ile birlikte Gazze’ye sürüldü.
1952’de, Ahmet Yasin henüz 15 yaşındayken, Gazze sahilinde kafasının üzerinde dikilme oyunu oynarken boyun kemiği kırıldı ve boynundan aşağısı tamamen felç oldu. Bu zor duruma ragmen, lise öğrenimini, 1958 yılında Gazze’de Filistin Lisesi’nde tamamladı
Üniversite eğitimi için Kahire el-Ezher Üniversitesine gittiyse de 1 yıl sonra sağlığının kötüye gitmesi nedeniyle bıraktı. Bu süre içerisinde, Mısır’da Müslüman Kardeşler cemiyetiyle yakın ilişki kurdu.
Siyasi hayatı
Gazze’ye döndükten sonra 1969 yılında Ahmet Yasin, Müslüman Kardeşler’in Gazze Başkanı oldu. 1970 sonrasında, İsrail, Filistin Kurtuluş Örgütünü (FKÖ) daha yüksek tehdit görüp, FKÖ’yü daha yakından izlediği için, Yasin Müslüman Kardeşler faaliyetlerinde daha rahat hareket etti. Böylece, Gazze’de kurduğu İslam Merkezi ilgi odağı oldu. Ayrıca, cami vaazları ve eğitimlerindeki etkileyici belagatiyle İslami mücadele eğilimli Filistinlilileri çevresine topladı. Bu durum işgal yönetimini son derece rahatsız etti ve işgal yönetimi Şeyh Ahmed Yasin’i defalarca polis merkezine çağırdı. Sorgulamalarda felçli olmasına rağmen gözlerine ve kulaklarına bile darbeler alarak işkenceler gördü, Gözlerinin önünde çocuklarına işkenceler edildi, tuvalet yasağı gibi insanlıktan uzak işkencelere maruz kaldı.
İsrail’in Filistin’deki işgaline ve ayrımcı uygulamalarına karşı 1983 yılında silahlı direnişi örgütledi. İsrail 1984 yılında Şeyh Yasin’i evinde çok sayıda silah bulundurduğu ve İsraillilere karşı saldırılar planlayıp teşvik ettiği gerekçesiyle tutuklayıp 13 yıl hapis cezası verdi. 1985 yılında 10 aylık tutukluluğunun ardından, filistinlilerce rehin alınan israilli askerler karşılığında esir değişimi yapılarak serbest bırakıldı.
Şeyh Yasin el ve kollarını kullanamamasına karşın, Filistin’in işgalden kurtarılması için liderlik rolünü devam ettirdi. 08 Aralık 1987’de başlayan 1. İntifada’ya öncülük etti. İntifadanın başlamasından kısa süre sonra Filistin İslami Direniş Hareketi HAMAS’i kurdu. 18 Mayıs 1989’da İsrail’e karşı saldırıları teşvik ettiği gerekçesiyle tekrar tutuklandı. 3 Ocak 1990’da mahkemeye çıkarılan Ahmet Yasin 15 ayrı suçlamadan yargılandı. Ahmed Yasin, mahkeme heyetine: “Bu mahkeme kanuni olarak beni yargılama hak ve yetkisine sahip değildir. Çünkü, bu mahkeme işgalciler tarafından kurulmuştur. Dolayısıyla tamamen gayri meşru ve kanun dışıdır.” söyleriyle meydan okudu. Mahkeme, 16 Ekim 1991’de nihai kararını verip, Ahmet Yasin’i ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca, dosyadaki diğer suçlamalardan dolayı da ayrıca, 15 yıl hapis cezası verdi. Ahmed Yasin, sağlık durumunun kötüleşmesine, maruz kaldığı kötü uygulamalara ve bedensel özürlü olması dolayısıyla zindanda çektiği sıkıntılara rağmen işgalciler karşısında kesinlikle taviz vermedi ve “Benim için hapiste 100 yıl kalmak, karşılığında birtakım tavizler vererek çıkmaktan daha iyidir.” dedi.
Ahmet Yasin, Hamas liderlerinden Halid Meşal’e karşı Ürdün’ün başkenti Amman’da başarısız bir suikast teşebbüsünde bulunup yakalanan 2 mossad ajanı karşılığında takas edilerek, yaklaşık 8,5 yıl tutukluluğun ardından 30 Eylül 1997’de serbest bırakıldı.
28 Eylül 2000 tarihinde, Ariel Şaron zaliminin yüzlerce israilli asker eşliğinde Mescidi Aksa’yı provakatif ziyaretinin ardından şiddetlenen çatışmalar sonucunda 2. İntifada’yı başlatarak Aksa İntifadasının manevi önderi oldu. Bu süreçte Şeyh Yasin Filistinlileri, İsrail zulmüne karşı mücadele etmeye teşvik etti, vaazlar, röportajlar verdi.
İsrail 15 Aralık 2001’de Ahmet Yasin’e yönelik başarısız suikast teşebbüsünde bulundu. 2003 Eylül ayında da, İsrail’in HAMAS liderlerinin toplantı yaptığı binayı bombalamasında, Şeyh Yasin, saldırıdan elinden hafif bir yaralı olarak kurtuldu.
22 Mart 2004’te ise sabah namazı çıkışı korumaları ve çevresindeki 9 kişi ile birlikte İsrail helikopterinden atılan füze ile şehit edildi.
MEKÂNI CENNET OLSUN.