6000 yıllık tarihi olan Kudüs-ü Şerif, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olup, İslam dinine ve diğer muharref dinlere (Hristiyanlık, Musevilik) mensup olanlar için özel bir yer işgal eder ve yeryüzü nüfusunun neredeyse tamamına yakının ortak şehridir.
Kudüs- Şerif, eşi ve benzeri olmayan manevi bir medeniyet şehridir. Camiler, kiliseler, sinagoglar ve diğer mabetler yan yana kurulmuşlardır. Dolayısıyla yeryüzünde en sevilen, en çok arzulanan ve en kutsal üç şehrinden biridir. Adeta peygamberlerin resmi geçit yaptığı ve her karış toprağında peygamber izinin bulunduğu kutsal bir şehirdir. Kudüs-ü Şerif, insanlığın doğduğundan beri milletlerin yollarının kavşak noktası olmuş ve ilahi vahyin nuru ile aydınlanmış kutsal bir arz toprağıdır.
Kudüs, İslamın ilk kıblesi ve Allah Resulünün Mirac'a çıkışının ilk basamağıdır. Kudüs, Hz. Muhammed'in (sav) kendinden önce gelen peygamberlere imamlık yapmış olduğu mukaddes bir mekandır.
Allah’ın yüce resulü Mescid-i Aksa hakkında kendisine sorulan bir soru üzerine “Orası mahşer günü insanların toplanacağı ve herkesin amel defterinin açıklanacağı yerdir. Oraya gidin ve içinde namaz kılın. Çünkü orada kılınacak bir namaz kendi dışındaki yerlerde kılacağınız bin namaz gibidir.“ buyurur.
Kudüs-ü Şerif’in Mescid-i Aksa’nın önemini belirtme açısından sevgili peygamberimizin şu müjdeli mübarek sözü ne kadar sevindiricidir. Cenab-ı Peygamber (s.a.v.) buyururlar ki:
“Kim Hac ve Umre yapmak için Mescid-i Haram’a gitmek üzere Mescid-i Aksa’dan ihrama girerse geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır ve cennete girer”
Kudüs-ü Şerif'in Dünü Ve Bugünü / İlyas Aydoğan / Yeni Asya Yayınları / 1. Baskı 2013 / 196 sayfa