David Ben-Gurion (1886-1973)
David Ben-Gurion, o dönemde Rus İmparatorluğu'nun bir parçası olan Polonya'nın Płońsk şehrinde doğdu ve kendisine Ben-Gurion David Grün adı verildi. Babası siyonist bir gruba üye olan Ben-Gurion, okul yıllarında babasının yolunu takip ederek siyonist grupların içinde faaliyet göstermeye başladı. Fakat o daha ziyade dinden uzaklaşarak politik siyonizme doğru kaydı.
Henüz yirmi yaşlarında iken 1906 yılında o dönemde Osmanlı toprağı olan Filistin’e göç etti. İlk yahudi yerleşim birimlerinin portakal bahçelerinde ve şarap mahzenlerinde çalışmaya başladı. O dönemde, Osmanlı topraklarında gizli faaliyet gösteren “Sion Çalışanları” örgütünde etkin rol oynadı, fakat burada da örgüte muhalif tavır takındı. Ben-Gurion’un muhalif tavrına örnek olarak; göçmenlerin ve yerleşimcilerin kendi işlerini diasporanın müdahalesi olmadan yürütme hakkı, İsrail’e göç etmenin her parti üyesinin zorunluluğu olduğu ve İbranice’nin partisinin tek dili olması gerektiği gibi konulardı. I. Dünya Savaşı sırasında İngilizlerle iş birliği içine giren ve siyonist örgütün önde gelenlerinden olan Ben-Gurion, siyasi aktiviteleri nedeniyle Osmanlı Devleti tarafından Filistin’den sınır dışı edildi.
Ben-Gurion, daha sonra 1912 yılında İstanbul'a taşınmış ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kayıt yaptırmıştır. Ardından New York'a yerleşen Ben-Gurion, burada Rus doğumlu bir yahudi olan Paula Munweis ile 1917 yılında evlendi ve evliliğinden 3 çocuğu oldu. Ben-Gurion, 1918 yılında İngiliz ordusuna bağlı Yahudi Lejyonu'nun 38. Tabur'una katıldı. I. Dünya Savaşı'ndan sonra Filistin'in İngiltere tarafından teslim alınmasıyla Ben-Gurion ve ailesi Filistin'e geri döndü.
Ben-Gurion, bugünkü İsrail gizli servisi Mossad’ın ilk nüveleri olan Yahudi Ajansı’nı kurdu.
Bu ajans, İsrail devletinin kurulmasında önemli faaliyetlerde bulundu ve dağınık olan yahudi toplulukların birleşmesinde çok etkin rol oynadı. Ben Gurion’un özellikle bu dönemde İngiltere’nin Filistin politikasına karşı sert tutum takındığı da göze çarpmaktadır. 14 Mayıs 1948’de Dünya Siyonist Organizasyonu Başkanı ve Filistin için Yahudi Ajansı Başkanı sıfatıyla İsrail’in kuruluş belgesini dünyaya resmen açıkladı. 14-16 Mayıs 1948 tarihleri arasında iki gün daha bu görevi yaptıktan sonra görevi Chaim Weismann devraldı. Ben-Gurion, İsrail’in önde gelen yönetici eliti olması nedeniyle iki dönem İsrail başbakanlığı yapmış ve 1973 yılında ölmüştür.
Ben Gurion ve Filistin
Ben-Gurion kendisini Yahudi Devletinin kurulmasına adamıştı. İsrail bağımsızlık bildirisinde, yeni kurulan ülkenin vatandaşlarının "ırk, din, cinsiyet ayrımı yapılmadan eşit sosyal ve siyasi haklara sahip olacağı" beyan ediliyordu. Filistin'de devletin kurulmasından önceki dönemde, Ben-Gurion ana akım Yahudileri temsil etti ve ılımlı biri olarak tanındı.
İngilizler Ben-Gurion'un önderliğini yaptığı “Haganah” adlı paramiliter(yarı askeri) yapıdaki örgütüyle, İngilizlere karşı direnen daha radikal Yahudilerle mücadele etmek için iş birliği yaptı. Ben-Gurion, Ze'ev Jabotinsky ile şiddete dayalı terörist eylem stratejisini benimseyen ve daha sonra da Ben-Gurion’un halefi olan Menachem Begin önderliğindeki Siyonist Revizyonistlere, nispeten ılımlı görünmesi nedeniyle kuvvetli bir şekilde karşı idi. Ben-Gurion 14 Mayıs 1948'de İsrail Devleti'nin kurulma kararının 6 ya karşı 4 oyla kabul edilmesini sağladı. Bu kararın onaylanması sırasında kendi partisi de dahil olmak üzere siyasi yelpazenin her iki tarafından da muhalefetle karşılaştı.
Ben-Gurion, İsrail'i Arap-İsrail Savaşını da yönetmiş, Mısır'la yapılan ateşkes ile birlikte 1949 yılında Başbakan olmuştur.
Yeni kurduğu İsrail devletinde cumhurbaşkanlığı sonrasında başbakan olarak ülkenin önemli kurumlarının kurulmasını sağlamıştır. 1953 yılında bir yıl ara vermekle birlikte, 1948-1953 ile 1955-1963 yılları arasında ülkeyi yönetmiş, böylece II.Dünya Savaşı sonrası yahudi göçünün en yoğun olduğu yıllarda başbakanlık yapmıştır. Ülkenin gelişimini, nüfusça artışını hedefleyen önemli projeleri yönetmiştir. Bu kapsamda, Yahudilerin Arap ülkelerinden helikopterlerle alınması olarak bilinen “Operation Magic Carpet” operasyonu, kırsal yörelerin kalkınmasını ve ülkenin iç kısımlarına su ulaştırılmasını amaçlayan “National Water Carrier” projesi, ayrıca dünyanın dört bir yanından ülkeye gelen yahudiler için işgal edilen yerlerde yeni kasaba ve şehirlerin kurulması gibi yahudileri sevindiren, ancak Filistinli müslümanlara zulmeden bir çok icraat yapmıştır.
Kaynakça
Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, 1986, 4. cilt s.1649
Tarık Ali, The Clash of Fundamentalisms: Crusades, Jihads and Modernity, (2 ed.) s. 10