"Ve ey kahraman gazi oğul! Adın bundan böyle ‘dinine bağlı’ manasına gelen ‘Selahaddin’dir. Ey Selahaddin Eyyübi! Sen ki Ehl-i sünnetin insaflı, adaletli ve gerektiğinde keskin kılıcısın."
Hemen hemen günlerinin çoğu harp meydanlarında geçen, Ortadoğu’daki Haçlı varlığının belini kıran ve onu asla eski gücüne kavuşamayacak hâle getiren, böylece Ortadoğu-İslâm dünyasının kudretini bütün Avrupa’ya gösteren bir mücahit sultan Selahaddin Eyyübi…
“Kudüs’ü fethedinceye kadar bir daha üzerimdeki kara giysileri çıkarmayacak ve hiç gülmeyeceğim!” diye yemin ettiğini işitmeyen kalmamıştı.
Nitekim en önemli zaferiydi Kudüs. Orada hüküm süren Hıristiyan egemenliğine son vermekle birlikte en güçlü olduğu dönemde Mısır, Suriye, Irak, Hicaz ve Yemen’i etkisi altına almıştı. Buna rağmen, “Ben kral değilim! Ben Müslümanların hizmetkârı, onların en altındaki ferdim!” diyecek kadar mütevazıydı. Aslında o; medresedeki hücresinde, kitaplarının başında olmayı tercih ederdi. Ama bu yanıyla mücadele edip ismini “ünlü kumandan ve siyaset adamı” olarak tarihin tozlu sayfalarına yazdırdı.
Hilalin gölgesinde bir ömür...
Selahaddin Eyyübi / Okay Tiryakioğlu / Timaş yay. / 1. Baskı 2017 / 479 Sayfa