Aksa'ya Bakış Raporu isimli çalışma 4(dört) bölümden oluşmaktadır. Bu raporda Mescid-i Aksa ve çevresinde Yahudi varlığının olumsuz etkileri (taciz, işgal, baskın vb.) kapsamlı bir şekilde incelenmiş, somut örneklerle fiili ve zihni işgal gözler önüne serilmiştir.
Birinci Bölüm: Mescid-i Aksa'da Yahudi Varlığı Düşüncesinin Gelişmesi
1. İsrail, Mescid-i Aksa’daki mevcut durumu bozmak ve değiştirmek için son dönemde fazlasıyla girişimde bulunmaktadır. “Tapınak” söyleminin resmi olarak daha fazla benimsenmesi ve sıklıkla dile getirilmesi bu çabanın göstergesidir...
İkinci Bölüm: Mescid-i Aksa ve Çevresinde Yahudileştirme Projeleri
1. İşgalciler; Mescid-i Aksa’nın doğusundaki sur içi ve dışı alanları ve aynı tarafta bulunan kapalı Rahmet kapısını hedef alarak mekânsal açıdan Mescid-i Aksa'yı bölme projesinde adım adım ilerlemektedir.
Proje çerçevesinde fanatik Yahudiler meydanlarda ve Kubbetü’s-Sahra’nın karşısındaki bölgede Müslüman varlığını büyük ölçüde engellemeye çalışırken polisin de desteği ile dini ritüellerini daha da yoğunlaştırmışlardır.
Geçtiğimiz Ramazan ayının sonlarında Rahmet kapısının yer aldığı bölgede namaz kılanların gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarının yıkılmasının ardından 18 Haziran 2018’de Rahmet kapısının üst tarafına askeri bir kule yapılmıştır.
Proje kapsamında mescidin etrafına bir teleferik ve doğu surları boyunca Mescid-i Aksa'ya paralel uzanan bir Telmut bahçesi inşa planı da bulunmaktadır...
Üçüncü Bölüm: Mescidi Aksa'da Yahudi Varlığının Güçlendirilmesi
1. Üç ana hedef için işgal güçleri Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınları yoğunlaştırmaktadır. Bunlar;
a. Mescid-i Aksa'nın İslamî kimliğinin yok edilmesi
b. Mevcut Müslümanların Yahudi yerleşimci unsuru ile değiştirilmesi
c. İşgal güçlerinin Mescid-i Aksa’nın egemenliğini üstlenmesi...
Dördüncü Bölüm: Mescid-i Aksa’daki Gelişmelere Tepkiler
1. Filistinli gruplar Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili hususlarda hep birlikte tepki vermişler, işgalcilerin hedefleri karşısındaki duruş ve eylemlerin artırılması çağrısını tekrarlamışlardır.
Mescid-i Aksa'nın kontrol altına alınma çabalarına karşı kamuoyunu uyarmışlar ve zamansal/mekânsal bölünme planlarını boşa çıkarma sözü vermişlerdir. Mescid-i Aksa’yı boş bırakmama ve özellikle sabah ve öğle saatlerinde mescitte kalabalık gruplar halinde bulunma çağrısı yapmışlardır.
Genel anlamda ise Filistinli grupların, işgalcilere karşı daha güçlü ve dirayetli durup daha ciddi önlemler almaları gerekirken durum, bunun uzağında kalmıştır...
Editör notu: Aksa'ya Bakış Raporu adlı çalışmanın yayımlanmasıyla Kudüs ve Mescid-i Aksa çevresindeki durumun ciddiyetinin hangi boyutlarda olduğu daha net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Başta İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ülkelerin devlet başkanları olmak üzere tüm Müslümanların bu konuda daha somut adımlar atması artık tercih değil zorunluluk haline gelmiştir. Aksi takdirde ne yazık ki nebevi miras Kudüs'e telafisi olmayacak süreçlerin yaşandığı dönemin ümmeti olarak anılacağız.