Arap-Amerikan Üniversitesi Mezunları Birliği, "Özel Dokümanlar" isimli yeni yayın serilerinin açılışında, Oded Yinon adlı gazetecinin Kivunim (Talimatlar) makalesini yayınlamıştır.*
Oded Yinon, İsrailli bir gazetecidir ve eskiden İsrail Dışişleri Bakanlığında çalışmıştır. Bilgimize göre bu doküman, bugüne kadar Orta Doğudaki Siyonist stratejiyle ilgili yapılan en açık, detaylı ve kapsamlı açıklamadır.
Ayrıca, halen iktidarda olan Begin, Sharon ve Eitan Siyonist rejiminin bütün Orta Doğu vizyonunu en doğru şekilde gösteren doküman olarak öne çıkmaktadır.
Dokümanın önemi, bu nedenle sadece tarihsel değerinde değil, yarattığı acılar ve kâbuslardan da kaynaklanmaktadır.
Plan iki temel esas üzerine oturtulmuştur. Hayatta kalmak için İsrail;
1) Bölgesel bir imparatorluk olmak
2) Bütün mevcut Arap devletlerinin dağılarak küçük devletlere dönüşmesi için bütün bölgenin bölünmesini etkilemelidir.
Buradaki ‘‘Küçük’’ kelimesi her bir devletin etnik ve mezhepsel kompozisyonuna bağlı olacaktır.
Sonuç olarak, Siyonist beklenti; mezhepsel ayrılıkları olan devletlerin İsrail‟in uydusu ve ironik bir şekilde ahlaki meşruiyetinin kaynağı olmalarıdır.
Bu, ne yeni bir fikirdir, ne de Siyonist stratejik düşünce sisteminde ilk kez ortaya çıkmaktadır. Aslında, bütün Arap devletlerini daha küçük parçalara bölmek yıllardır sürekli yinelenen bir temadır.
Bu konu, çok mütevazı bir ölçekte, Arap-Amerikan Üniversitesi Mezunları Birliği yayınında, Livia Rokach tarafından yazılan "İsrail'in Kutsal Terörizmi" başlıklı makalede 1980 yılında yayımlanmıştır.
Rokach'ın eski İsrail Başbakanı Moshe Sharett'in hatıralarına dayanan çalışma dokümanları, Lübnan'a uygulanan ve 1950'li yılların ortalarında hazırlanan Siyonist planı, ikna edici bir şekilde bütün ayrıntılarıyla ortaya koymaktadır.
İsrail'in 1978 yılındaki büyük Lübnan işgali en ince ayrıntılarına kadar bu plana dayanmaktadır.
İsrail'in 6 Haziran 1982 tarihindeki ikinci ve çok daha barbar olan Lübnan işgali, bu planın, Lübnan'ın yanı sıra Suriye ve Ürdün'ü parçalamak ile ilgili bazı bölümlerini de uygulamaya koymayı hedeflemektedir.
Bu işgal, İsrail'in Lübnan'da kuvvetli ve bağımsız bir merkezi yönetim yönünde yaptığı açıklamalara bakıldığında komiktir. İsrail aslında, kendisiyle bir barış antlaşması imzalayarak, bölgesel emperyalist tasarımlarını onaylayan merkezi bir Lübnan yönetimi istemektedir.
İsrail bunun yanı sıra bölgesel emperyalist tasarımının Suriye, Irak, Ürdün ve diğer Arap hükümetleri ve Filistin halkı tarafından da kabul edilmesini talep etmektedir.
İstedikleri ve planladıkları, bir Arap dünyasından ziyade İsrail hegemonyasına boyun eğmeye hazır parçalanmış Arap yönetimleridir.
Bu nedenle Oded Yinon, "1980’li Yıllarda İsrail için Bir strateji" isimli deneme türü yazısında İsrail'i çevreleyen çok fırtınalı ortam nedeniyle 1967 yılından beri ilk kez ortaya çıkan geniş kapsamlı fırsatlardan bahsetmektedir.
Filistin halkını Filistin'den çıkarmayı hedefleyen Siyonist politika, çok aktif bir şekilde uygulanan bir politikadır fakat 1947-1948 savaşı ve 1967 savaşı gibi çatışma zamanlarında, özellikle çok daha kuvvetli bir şekilde uygulanır.
Bu yayına "İsrail’in Yeni Göç Planı" başlıklı bir ek, Siyonistlerin Filistinlileri topraklarından nasıl söküp attıklarını ve sunduğumuz ana Siyonist dokümanın yanı sıra, diğer Siyonist planların da Filistin‟in Filistinlilerden temizlenmesini kapsadığını göstermek maksadıyla eklenmiştir.
Şubat 1982 tarihinde yayımlanan Kivunim dokümanında açıkça görülmektedir ki; Siyonist strateji uzmanlarının kafalarındaki geniş kapsamlı fırsatlar, dünyayı ikna etmek için çaba gösterdikleri ve Haziran 1982 işgali sonrasında ortaya çıktığını iddia ettikleri fırsatlarla tamamen aynıdır.
Siyonist planların tek hedefinin sadece Filistinliler olmadığı da açıktır, fakat onların bir halk olarak geçerli ve bağımsız mevcudiyetleri, Siyonist devleti inkâr ettiğinden öncelikli hedefleridir.
Her Arap devleti, özellikle de milliyetçi değerlere bağlı olanlar her hâlükârda, er veya geç, İsrail devletinin hedefi olacaktır.
Bu dokümanda ortaya koyulan açık ve kesin Siyonist stratejinin aksine Arap ve Filistin stratejileri ne yazık ki belirsizlikler ve tutarsızlıklarla doludur.
Arap strateji uzmanlarının Siyonist planı bütün sonuçlarıyla anladıklarını ve tam olarak kavradıklarını gösteren bir işaret yoktur.
Bunun yerine, planın yeni bir safhasının ortaya çıktığı bütün durumlarda, şüphe ile karşılamakta ve şaşkınlıkla tepki göstermektedirler. İsrail'in Beyrut'u işgali sonrasında, susturulmuş da olsa, Arapların tepkisi böyle olmuştur.
Üzücü olan gerçek, Orta Doğu'da İsrail tarafından uygulanan Siyonist strateji ciddiye alınmadığı sürece, gelecekte meydana gelebilecek diğer Arap başkentlerinin kuşatılmasına karşı Arap tepkisi tamamen aynı olacaktır.
Khalil Nakhleh, Belmont, Massachusetts, 23 Temmuz 1982
Ercan Caner, Ankara, Türkiye, 28 Ocak 2017
*Dünya Siyonist Organizasyonu Bilgi Departmanı dergisi
Bir önceki dosya Mavi Marmara Raporu için;