İbrânî kelimesinin kökü Arapça 'ıbr'dır. Ibr, nehrin bir kenarından geçmek anlamındadır. Yahudiler Fırat nehrini geçerek Arz-ı Mev'ud'a yani bugünkü Filistin'e geldiler. Bundan dolayı orada yaşayan Kenanîler, Yahudileri "nehri aşan" anlamında İbrânî lafzıyla nitelediler. Ayrıca bu kelimenin "bedevî" kelimesiyle de mana bakımından benzerliği olup kırda, çölde göçebe hayatı yaşayan demektir. İsrâiloğulları Kenan ülkesini yurt edinerek şehri…
Devamını Oku
About: admin
Recent Posts by admin
Armageddon Savaşı
Kıyamet alametleri her dinde, hatta birçok batıl dinde ve felsefede bile mevcuttur. Kainatın batacağını, dünyanın ve insanlığın yok olacağını sadece dinler değil, modern bilim dahi kabul ediyor. Dinler ise kainatın son günleri ile ilgili bilgiler verirler. Vahiyden beslenen kaynaklar kıyamet öncesi yaşanacak olayları, alametleri bildirirler. Davamız Kudüs Dergisinin 2.sayısının tamamına ulaşmak için tıklayınız. Sırasıyla Yahudi -…
Devamını Oku
İsrail Siyasetine Bakış
Bugün İsrail siyasetinde Siyonizm baskın bir şekilde uygulama alanı bulmaktadır. Hatta biraz daha çerçeveyi genişlettiğimizde Dünya siyaseti Siyonizm işgali ve egemenliği altında bulunmaktadır desek çok da ütopik bir iddia olmaz. "1948 öncesi ve sonrası İsrail Siyasetine Bakış" yazısını indirmek için tıklayınız Ancak en başından beri İsrail siyasetinde pratik Siyonizm ile politik siyonizm temsilcilerinin mücadelesi devam…
Devamını Oku
Şeyh Abdülkerim El-Zurba (Röportaj)
Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla.. Muhterem hocam öncelikle İstanbul'umuza hoşgeldiniz, şeref verdiniz. Şeyh Abdülkerim el-Zurba röportajının tamamı için tıklayınız - Davamız Kudüs: Hocam, konuşmamıza başlamadan önce sizi kısaca tanımak isteriz? - Şeyh Abdülkerim El-Zurba: Es selamu aleyküm, öncelikle, bizleri sizinle bir araya getiren Allah’a hamd-ü senalar olsun. Ve sizin gibi temiz, güzel, salih insanlarla…
Devamını Oku
Davamız Kudüs e-Dergi 02 (Nisan 2020)
Davamız Kudüs Editörü'nden… İç ve dış düşmanların insana kendini unutturduğu bu asırda Kudüs’ü gündemde tutmak ya da büyük bir kitle için Kudüs’ü gündemlerine dâhil edebilmek, Bu davaya gönül verenlerin iş listesinde hep üst sıralarda yer alır. Zorla bir kapı aralarsınız... Kudüs cenahından bir ışık huzmesi sızar insanın kalbine, dimağına o anda suni bir ışık bütün…
Devamını Oku
Davamız Kudüs Dergisi Sayı 01 (Ocak – Mart 2020)
Davamız Kudüs Editörü'nden… El Kuddüs olan Rabbimize hamd, Fahr-ı alem efendimize salat ile.. Deneme sayımıza gösterdiğiniz yoğun teveccühten aldığımız güç ve cesaret ile birinci sayımızı arz ediyoruz. Davamız Kudüs Dergisinin 1.sayısının tamamına ulaşmak için tıklayınız. Uzun ara ile çıkıyor olmanın en talihsiz tarafı, bir sayı çıktığı anda sizin için çok önemli bir olayın vuku bulması.…
Devamını Oku
Hz.Ömer (r.a)
Asıl adı Ebû Hafs Ömer b. el-Hattâb b. Nüfeyl b. Abdiluzzâ el-Kureşî el-Adevî’dir. Fil Vak‘ası’ndan on üç yıl kadar sonra, diğer bir rivayete göre ise Büyük (Dördüncü) Ficâr savaşından dört yıl kadar önce Mekke’de doğdu. Baba tarafından soyu câhiliye döneminde Kureyş kabilesinin sefâret işlerine bakan Adî b. Kâ‘b kabilesine ulaşır ve Kâ‘b b. Lüey’de Hz.…
Devamını Oku
Ebu Ubeyde Bin Cerrah (r.a)
Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.) Hayatı Hz. Muhammed (sav) yaşarken cennetle müjdelenen on kişiden (aşere-i mübeşşere) biri olan Hz. Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.), hicretten kırk yıl önce 583 yılında doğdu. Hz. Peygamber’in onuncu dedesi olan Fihr’de Resûlullah ile soyları birleşir. Benî Hâris kabilesinden olan, Câhiliye devrinde Mekke’de okuma yazma bilen birkaç kişiden biri olduğu için…
Devamını Oku
Ubade Bin Samit (r.a)
Ashâb-ı kiramdan olan Ubade (r.a.), ensarın önde gelenlerindendir. Künyesi Ubâde Ebû Velîd olup, Hazrec kabilesinin Avfoğulları koluna mensuptur. Babası, Sâmit bin Kays bin Esrem bin Fihr, annesi, Kurret-ül-ayn binti Ubâde binti Nadle binti Mâlik bin Aclân’dır. Uzun adı Ubâde bin Sâmit bin Kays bin Esrem bin Fihr bin Sa’lebe bin Ganem bin Sâlim bin Avf…
Devamını Oku
HZ.MERYEM
Hz. Süleyman (a.s.)’ın soyundan gelen İmran, İsrailoğullarının ileri gelenlerindendi. Hanımı Hanne ile Hz. Zekeriya (a.s.)’ın hanımı kardeştiler. Hz. Zekeriya’nın da, İmran’ın da çocuğu olmuyordu. Hanne bu duruma çok üzülüyor, fakat bunun Allah’tan gelen bir imtihan olduğunun farkında olduğundan sürekli Allah’a dua ediyordu. Dualarında “Rabbim! Eğer bana bir çocuk verseydin onu sana hizmet etmesi için Beyt-ül…
Devamını Oku
Recent Comments by admin
No comments by admin yet.