Hz. Peygamber (sav) Medine’ye hicret ettikten sonra bir süre Kudüs’teki Beytülmakdis’e yönelerek namaz kılmıştı. (Kıblenin Değişmesi Hadisesi)
“Biz senin, yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu elbette görüyoruz. İşte şimdi kesin olarak seni memnun olacağın kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Harâm tarafına çevir; nerede olursanız olun yüzünüzü o yöne çevirin. Kuşku yok ki kendilerine kitap verilenler onun rablerinden gelmiş bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.” (Bakara, 144)
Davamız Kudüs Dergisinin 2.sayısının tamamına ulaşmak için tıklayınız
Efendimiz aleyhisselam Bakara suresinin bu ayeti nazil oluncaya kadar yani yaklaşık on altı ay gibi bir süre Beytü’l-Makdis’e yönelerek namaz kılmışsa da ayette de zikredildiği üzere kıblenin Kabe’ye doğru olmasını arzu ediyordu. Nitekim bir mescitte öğle namazını kıldırdığı sırada bu ayet nazil oldu ve Efendimiz aleyhisselam derhal yönünü Kabe’ye çevirdi. Onunla birlikte tüm cemaat de anında Kabe’ye yöneldiler. Böylece Efendimiz aleyhisselamın, doğup büyüdüğü, ancak zorla çıkarıldığı Mekke’deki Kabe’ye yönelme duası kabul oldu.
Kıblenin değişmesi hadisesi Müslümanlar arasında mutluluk sebebi olsa da Yahudi, müşrik ve münafıklar için fitne vesilesi oldu. İmanı henüz olgunlaşmamış kimseler kıblenin değişmesini tartışma konusu yaparak İslam’la ve Efendimiz aleyhisselam ile dalga geçmek istediler. İslam düşmanlarının ileri geri konuşmaları dedikodulara yol açtı. Bunun üzerine şu ayeti kerimeler nazil oldu:
“İnsanlardan bir kısım sefihler, ‘Onları şimdiye kadar yöneldikleri kıbleden vazgeçiren sebep nedir?’ diyeceklerdir. De ki: 'Doğu da batı da Allah’ındır. O, dilediğini dosdoğru yola iletir.'” (Bakara, 142)
Kıblenin değişmesinin birçok hikmeti vardır.
En önemlilerinden birisi ise, Allah’ın müminler üzerindeki nimetini tamamlamasıdır. Bu hadiseyle birlikte imanı eksikler ayırt edilmiş ve son peygamber Efendimiz aleyhisselamın kıbleyi Kabe’ye çevirmek vasfı tamamlanmıştır.
Kıblenin Değişmesi Hadisesi (Aksa'dan Kabe'ye)