CEMAL PAŞA (1872-1922)
II.Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki’nin üç liderinden (Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa) biridir. Ayrıca, 1914-1917 yılları arasında, yani I. Dünya Savaşının en yoğun yaşandığı dönemlerde Filistin’deki 4. Ordu komutanlığı ile Suriye Genel Valiliği yapmıştır.
1872 yılında dönemin Osmanlı toprağı olan Midilli Adası’nda doğmuştur. Kuleli Askeri İdadisi’nden 1890’da, Harbiye Mektebinden de 1893’te mezun olmuş, 1895 yılında kurmay yüzbaşı olmuştur. Genelkurmayda, Selanik’te, Kırklareli’nde çalışmış, bu süre zarfında gizli bir örgüt olarak kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti içerisinde yer almıştır. 1905’te binbaşı olduktan sonra demiryolları müfettişi olarak görevlendirildi. Bu dönemde kolağası rütbesinde(kıdemli yüzbaşı) olan M. Kemal ile de tanıştı.
1908’de II. Meşrutiyet’in ilan edilmesi sonrasında Selanik’teki İttihat ve Terakki Cemiyet’inin İstanbul’a gönderdiği 10 delegeden de biri Cemal Paşa olmuştur. 1909 yılındaki 31 Mart Vak’ası üzerinde İstanbul’daki ayaklanmayı bastıran Hareket Ordusunda da görev almıştır. Cemal Paşa ardından, Çukurova'da çıkan karışıklıkları ve Ermeni ayaklanmasını bastırmak üzere 1909 yılının Ağustos ayında Adana valisi olarak tayin edildi. Bir sene sonra hastalanarak İstanbul'a döndü, ancak bu sefer de 1911 ortalarında Arap aşiretlerinin ayaklanmalarını bastırmak için vali olarak Bağdat‘a gönderildi.
1912 yılında Balkan Savaşı başlayınca İstanbul'a döndü. 2. Ordunun yedi redif tümeninden biri olan Konya redif tümeni komutanı olarak katıldığı 1.Balkan Savaşı'nda Bulgarlar karşısında Kırklareli/Vize'den İstanbul/Çatalca'ya kadar geri çekilmek zorunda kaldı. Aynı yıl Ekim ayında miralaylığa (albay) terfi ettirilen Cemal Paşa hastalandığı için İstanbul'a geri döndü.
Kısa bir süre sonra, 1912 yılı Aralık ayında Aralık menzil müfettişi ve ordu idare reisi şeklinde idari görevler aldı.
23 Ocak 1913 tarihinde yaşanan Babıâli Baskını sonucunda İttihat ve Terakki’nin güç kazanmasıyla İstanbul Muhafızlığı'na getirildi. Ardında aynı yıl mirlivalığa (tuğgeneral) yükseltildi.
1914 yılında önce nafia (bayındırlık), ardından bahriye nazırı (donanma bakanı) olarak hükümette görev aldı. Fransız yanlısı olarak bilinen Cemal Paşa, I. Dünya Savaşı'na girerken, Fransız desteğini kazanmak için Temmuz 1914'te Fransa‘ya gitti. Ancak siyasal ittifak sağlayamadı. Bunun üzerine de Alman yanlısı Enver Paşa ve Talat Paşa ile birlikte 2 Ağustos 1914'de yapılan Osmanlı-Alman İttifakını destekledi.
Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşına girince de Cemal Paşa, bahriye nazırlığının yanı sıra Filistin'deki 4. Ordu Komutanlığı ve Suriye askeri valiliği vazifelerini de üstlendi.
1915 senesinde ferikliğe (korgeneral) yükselen Cemal Paşa savaşın ilk senelerinde Suriye‘de büyük bir bayındırlık çalışmasına girişmiş ve toplumsal hizmetlerin düzenli olarak yürümesini sağlamaya çalışmıştır. Cemal Paşa Suriye'de bulunduğu sırada çeşitli toplumsal hizmetlerin ve bayındırlık etkinliklerinin yaygınlaştırılması için çalıştı.
Yörenin arkeolojik özellikleriyle yakından ilgilendi. Bu dönemde Arap ileri gelenleri arasında ortaya çıkan siyasi hoşnutsuzluğa ve düşmanca yönelimlere tepki gösterdi. Şerif Hüseyin önderliğindeki ayaklanma 4. Ordu'nun bölgedeki durumunun sarsılmasında önemli bir etken olmuştu.
1915 ve 1916 yıllarında Mısır‘ı İngilizler'den geri almak için girişilen ve tarihe ''Kanal Harekatı'' adıyla geçen savaşlarda komuta ettiği Osmanlı ordusu ağır kayıplar verince geri çekilmek zorunda kaldı.
İngilizlerin, Filistin ve Suriye'yi ele geçirmesinin sorumlusu olarak görülen Cemal Paşa ordu komutanlığından ayrılarak İstanbul'a geri döndü. Sonrasında bahriye nazırlığından da alındı. Temmuz 1917'de Yıldırım Orduları Grubu kurularak 4. Ordu kaldırıldı.
Aralık 1917’de İngiliz Generali Allenby'nin Filistinde ilerlemesi karşısında, Osmanlı ordusunun peş peşe mağlubiyet yaşaması üzerine 4. Ordu Komutanlığı görevinden ayrılarak İstanbul'a geldi. I. Dünya Savaşı'nın sonucunda Osmanlı Devleti resmen yenilince, Talat Paşa kabinesinin istifasından sonra 1-2 Kasım 1918'de İttihat ve Terakki'nin yedi lideriyle birlikte bir Alman denizaltısıyla Odessa‘ya kaçan Cemal Paşa, önce Berlin, sonrasında Münih ve İsviçre‘ye giderek İttihatçıların yurt dışı faaliyetlerinin düzenlenmesinde görev aldı.
İstanbul'daki sıkı yönetim mahkemesince, Osmanlı'da yaşayan Arap unsurlarının isyanına neden olmakla suçlanan Cemal Paşa 5 Temmuz 1919'da gıyabında önce ordudan atıldı.
Sonrasında gıyaben idama mahkum edildi. Cemal Paşa önce Rusya'ya gitti. Sonra Afgan ordusunun modernleştirilmesi için Afganistan'a gitti. Afganistan‘dan dönerken uğradığı Tiflis'te, Ermeni Tehciriyle ilgili dönemin ana karar vericilerden olması nedeniyle sorumlu tutulup iki Ermeni komitacı tarafından 21 Temmuz 1922'de 50 yaşında arabasında kurşunlanarak katledildi. Mezarı Kazım Karabekir tarafından Erzurum Karskapı Şehitliği'ne getirildi.