KUDÜS İÇİN NE DEDİLER…
TAKDİM
Yüce Rabbimizin Kuran-ı kerimimizde “–sadece kendi değil – çevresi de mübarektir” buyurduğu ayeti kerimeler,
Fahr-ı Âlem Efendimizin, her şekilde ilgilenmemizi emrettiği hadisi şerifleri varken
“Kimin ne dediğinin ne önemi var?” denebilir haklı olarak
Ama her devirde, her mekânda, her anlayış seviyesinde farklı güzel yansımaları olmuş bu mübarek talimatların
Hassas insanlar, o devrin insanlarına kendi iç âlemlerinin de zenginliklerini katarak anlatmışlar Kudüs ü şerifi
Biz de bu güzelliklerden bir demeti istifadenize sunmak istedik..
Nuri Pakdil;
"Yüreğimin yarısı Mekke'dir, geri kalanı da Medine'dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır"
"Anneler ve Kudüsler"
"Tûr Dağını yaşa/ Ki bilesin nerde Kudüs/ Ben Kudüs'ü kol saati gibi taşıyorum/ Ayarlanmadan Kudüs'e/ Boşuna vakit geçirirsin/ Buz tutar/ Gözün görmez olur/ Gel / Anne ol / Çünkü anne / Bir çocuktan bir Kudüs yapar / Adam baba olunca / İçinde bir Kudüs canlanır / Yürü kardeşim / Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin"
Öte yandan benim Kudüs sevgim,çocukluğumda sevgili annem Vecihe Hanım’ın banayoğun bir şekilde Kudüs sevgisi aşılaması ile başlamıştır.Elbette, babam Emin Efendi Hoca da bana mütemadiyen Kudüs sevgisi aşılamıştır.”
Kudüs’ü İstanbul görüyorum,
İstanbul’u Kudüs görüyorum.
Klas Duruş, Nuri Pakdil
Falih Rıfkı Atay
- Ortadoğu’dagörevleri sona eren Falih Rıfkı Atay ile birlikte Türkaskerleri Anadolu’ya dönmek zorunda kalırlar, ancak“Kudüs’süz, Şam’sız, Lübnan’sız, Beyrut’suz veHaleb’siz, öz can ve öz ocaklarını yitirmiş”, perişan birhalde kalacaklarını hepsi sezmektedirler”
- Kudüs'ü İsrailoğulları gibi bırakmadık;Türk'ler gibi bıraktık.
Zeytindağı romanından
Nizar kabbani
Ey Kudüs ey peygamberler kokusu
Ey yerin göklere en yakın avlusu
….
Ey Peygamber’in geçtiği gölgeli ova
Hüzünlü gözlerinle ey kentlerin incesi
Sezai Karakoç
Nihayet Mescid-i Aksa’yı da yaktın
ey Yahudi! ...
Asırlardır insanlığın ruhunu yaktığın gibi
ey Yahudi! ...
Aya çıkarak göğe çıktığını sandın
ey Yahudi! …
Göğe çıktığına inanır inanmaz
Büyük Peygamberin göğe çıktığı yeri yaktın
ey Yahudi! …
Mescid-i Aksa’yı yaktın
ey Yahudi! …
Daha doğrusu yaktığını sandın
ey Yahudi! …
Senin yaktığın gökteki Mescid-i Aksa’nın ancak gölgesidir
ey Yahudi! …
Senin yaktığın Mescid-i Aksa’nın ruhu değil
Taş, toprak ve ağaçtan işaretidir
ey Yahudi! …Alınyazısı Saati şiirinde ……………..
Ve Kudüs’ü terk ettiğin o ikindi
Birinci Cihan Harbi günü vakti
Kan sızdırıyor kaburga kemikleri
Karlı dağlardan indirdiğin atların
Gökte yaratılıp yere indirilen şehir Kudüs.
(Sezai Karakoç)
Cahit Zarifoğlu,
Filistin bir sınav kâğıdı
Her mümin kulun önünde
De gerçeği yaz; hakikat şehitliğe koşmaktır
De isyan çağır yolun açılır cennet köşelerine
Şiirler kitabında yer alan Daralan Vakitler adlı şiirinden
Önce yüreklerimizdeki Kudüs´ü işgal ettiler.
Biz savaşı önce kendimizde kaybettik.
(Cahit Zarifoğlu)
Mehmet Akif İnan
Mescid-i-Aksa
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
Unuttu mu bunu acaba herkes
Burak dolanırdı yörelerimde
Mi’raca yol veren hız üssü idim
Bellidir kutsallığım şehir ismimden
Her yana nur saçan bir kürsü idim
Hani o günler ki binlerce mü’min
Tek yürek halinde bana koşardı
Hemşehrim nebi’ler yüzü hürmetine
Cevaba erişen dualar vardı
Şimdi kimsecikler varmaz yanıma
Mü’minde yoksunum tek ve tenhayım
Rüzgarlar silemez gözyaşlarımı
Çöllerde kayıp bir yetim vâhayım
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür müslümana selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu
Akif Emre
"Hiç kimsenin Kudüs'ü, Filistin'i gerçekten kendi meselesi gibi dert edindiğine inanmıyorum. Ama ben, Kudüs'ü savunmak için yapabileceğim her şeyi yapmak için buradayım ve sonuna kadar da burada kalacağım. Şimdi sen ülkene dönecek, günlük hayata dalacaksın. Huzur içinde ibadetini yapıp Mescid-i Aksa'yı çoktan unutmuş olacaksın. Ama ben buradayım."
İz'ler, Akif Emre
Ahmet Murat
Kudüs'ün yüzük taşı Mescidi Aksadır. Mescid-i Aksa'nın yüzük taşıysa saftaki o mümindir.
Belki de Üzülmeliyiz,
Taha Kılınç
Allah'ın mesajı çok netti: Bizans toprağı bile olsa, Kudüs Müslümanlarındı. Müşrik işgali altında bile bulunsa Kâbe Müslümanlarındı.
İhsan Süreyya Sırma
Tarih göstermiştir ki Kudüs, sadece Müslümanların idaresindeyken "altın çağı"nı yaşamış ve bütün
Haçlı Seferleri isimli eserinden
Yusuf el-Karadavi
- Yahudiler Filistin'de kısa bir süre yaşadılar. tarihin kaydettiği üzere onlar oraya girdikleri vakit bu topraklar bomboş olmadığı gibi, orayı terk edip göç ettiklerinde de bomboş değildi. Bu topraklar yahudilerden öncede sonrada halihazırda tevrat'ta zikredilen Filistinlilerindir.Buranın sahipleri onlardır. O halde Yahudilerin tarihi hak iddiaları hiçbir temele dayanmamaktadır. Buna tarih sahteciliği demek daha doğru olacaktır.
- Vatan toprağını özgürlüğüne kavuşturana dek düşmanla savaşmak, öncelikle o toprağın asıl sahiplerine farz-ı ayındır. Eğer bunlar kendi topraklarını savunamıyorlarsa o zaman bu görev o toprak civarındaki diğer müslümanların olacaktır.
Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs eserinden
- Filistin halksız bir vatan değil ki, vatansız bir halkı kabul etsin.
Abdullah Yıldız
Selahaddin Eyyubi'yi başarıya götüren sırlardan biri , işte bu ''ümmet bilinci''nde saklıydı... Mescidi Aksa için yıllar önce yapılan o minberin sırrı da , Müslümanlar ancak ''ümmet'' olduklarının şuuruna erdikleri zaman tecelli edecekti...
Selahaddin Eyyübi - Minberin Sırrı eserinden
Muhammed Emin Yıldırım
gecenin âbidi, gündüzün mücahidi..
Kudüs'ün fatihi Selahaddin Eyyûbî cephede cephede askerlerini kontrol ederken gecenin bir vakti çadırları dolaşmaktadır. Bir çadıra varır oradan Kur'an sesleri gelmektedir. O çadırın askerleri ya kıyamda ya secdede ya mushafın başında Allah ile münasebet halindedirler. Selahaddin bu halden mesrur olur ve yanındakilere der ki: "işte bu çadırdan zaferin kokusu geliyor."
Onlardan ayrılır bir başka çadıra varır. Vardığı çadır bugünün insanının çadırlarına/ evlerine benzemektedir. Horlama sesleri, kuşun kurdun sesine karışmaktadır. Selahaddin-i Eyyûbî üzülür ve: "işte buradan da mağlubiyet kokusu geliyor." der..
En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 3
NUREDDİN YILDIZ
- Kudüs bir şehir adı olabilir. Dünya coğrafyasında koordinatları şurayı veya burayı gösterebilir. İklim olarak çöl iklimine bağlı bir yer de olabilir. Bunlar bizim zihinlerimizdeki Kudüs’ü tarif etmez.Biz Kudüs sözcüğünü duydukça coğrafyanın sınırlarını aşan bir yer anlarız. Dünyayı göklere bağlayan istasyonlardan biridir bizim için Kudüs. Yerden göklere yükselişi simgeler. Birliği temsil eder. On binlerce nebinin içtima noktası olarak durur dünya durdukça. Oradan göklere yükselmiş Nebi’nin ardından bütün gözler takılı kalır onun toprağına.Yükselmek istendikçe onu arayacaktır gözler. Miraca yükselmek için yaşayanların varlığı, ilk miracı hatırlayacaklardır.
- Namaz ve kıble anıldıkça ilk kıble unutulmayacaktır. Onu unutanlar önce namazı unutmuşlardır. Yüreklerden namaz silinmedikçe Kudüs silinemez. Kudüs’ün adı var da heyecanı yoksa bu demektir ki, namazın da adı var heyecanı yoktur. Kudüs namazın seccadesi gibidir adeta. Namaz unutulmadan Kudüs unutulamaz.
- Kudüs, Arapların değildir.Kudüs Arap da değildir.Kudüs namazın merkezidir, namazgâhtır o. Namaz ne kadar Arapların işi ise o da o kadar Araplara aittir. Mekke ne kadar bir ırka mal edilebilirse Kudüs de o kadar bir ırkın olabilir.Kudüs İslam’ındır, İslam’ın simgesidir.Bütün ezilmişliğine, yok edilmek için kuşatılmışlığına rağmen Kudüs, cihadın en aktif noktası olarak kalacaktır. Bütün cepheler çökse de orada cihat unutulmayacaktır.
- Kudüs Mekke’dir,
- Medine’dir.Mekke Kudüs’tür,
- Medine’dir.Medine de Kudüs’tür, Mekke’dir.İman böyledir, böyle olmalıdır. İmanı bu olmayanın ya da Kudüs’ü haritalardaki şehirlerden biri zannedenlerin imanı da harita üzerindedir.
- Kudüs, şehir değildir; O dindir, imandır, davadır, heyecandır, simgedir, ölçüdür. Onunla ölçeriz cihat tutkumuzu, fedakârlık ve samimiyetimizi. Sabır ve sebat mihengimizdir O. Garipliğimizin tecelligâhıdır.
- Kudüs bir aynadır; kim kimdir, sözler ne kadar samimidir, ne kadar da riyakârdır, onun duvarlarına bakarak anlarız onu.
- Kudüs şehir değildir. Bilakis samimiyettir, unutmamaktır, vefadır, ümmet olmak veya olamamaktır. Kat ettiğimiz yolumuzu onda ölçeriz. Dünümüzü de yarınımızı da onun üzerinden tartarız. O şehir değildir; şehirler Kur’an medeniyetin beşiğidir Kudüs. Onunla ölçeriz, onunla ölçülürüz biz. Onunla uyur, onunla kalkarız.
- "Salahaddin büyük adamdı. Büyüklüğü, davasının büyüklüğünden, ufkunun derinliğinden geliyordu. Kudüs onun derin hayaliydi. Haçlıların esareti altındaki bir Kudüs'ü hazmedemiyordu.Onunla uzun zaman beraber olan Bahauddin Şeddad diyor ki:- Onun gözünde Kudüs, dağların çekebileceği ağırlıkta bir dava idi. O, çocuklarını yitirmiş bir ana gibiydi. Atı üstünde bir oraya bir buraya koşardı. İnsanları cihada teşvik eder, caddelere çıkıp yaşlar boşalan gözleriyle 'Ah İslam ah!' diyerek bağırırdı."
İşi Vaktinden Çok Olanlar 1,
- Üç mescidinden biri esir olan ümmet, hiçbir şekilde ümmetlik şuurunu ve kıvamını bulundurduğunu iddia edemez.
Bu Çağa Rapor, Nureddin Yıldız
Mehmet Yaşar Kandemir
Mescidi Aksa bütün peygamberlerin kıblesidir.Bu mübarek mescid Kabe'den sonra Hz. Yakup tarafından yeryüzünde yapılan ikinci mescittir; Hz Süleyman tarafından da yenilenmiştir.
Hadis Karşıtları Ne Yapmak İstiyor?,
Şeyh Ahmet Yasin
Allahim ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum
İhsan ŞENOCAK
- Bugün, kafirlerin gücüne aldanan, önlerinde eğilen 1 milyar 800 milyonluk İslam Alemi, Selahaddin-i Eyyubi gibi iman edebilirse, kafirler, zalimler, Telaviv’in eşkıyaları bu ümmetin önünde eğilecektir Allah’ın izniyle.
- Ey Çocuk! Kudüs'ün esareti Salahaddin-i Eyyubi gibi senin de uykularını kaçırıyorsa yarın tarih seni de Kudüs Fatih'i olarak yazar.
- Zihinleri işgal altında olduğundan Batılılar gibi düşünen,onlar gibi yaşayan bir ümmetin,Allah Azze ve Celle’nin etrafını mübarek kıldığı Mescid-i Aksa’yı hürriyetine kavuşturacak,Kudüs’ü kurtaracak bir orduyu henüz hazırlamadığı ortadadır.Kudüs’ü kurtaracak ordu Mescidi Aksa kıvamında olmalı ki fetih işgale dönmesin.
Mehmet GÖRMEZ
İnanıyorum ki, akl-ı selîm, sağduyu, itidal ve barış taraftarları Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yakup ve Hz. Yusuf’u bağrında barındıran El-Halîl Camisinin başına gelenlerin Mescid-i Aksâ’nın başına gelmesine izin vermeyeceklerdir.
M. Ahmet Varol
- Kudüs’ü fetheden ve İslam’a kazandıran Hz. Davud da (aleyhisselam) bu dinin peygamberiydi. Yahudilerin Hz. Davud’un (aleyhisselam) Kudüs’ü fethetmesi olayına sahip çıkmaya hakları yoktur. Çünkü Hz. Davud (aleyhisselam) onları lanetlemiştir. Bakın Kur’an-ı Kerim bu konuda ne diyor: “İsrailoğullanndan inkâr edenler Davud’un ve Meryem oğlu İsa’nın diliyle lanetlenmişlerdir. Bu, başkaldırmalar ve sınıri aşmaları sebebiyledir. ” (Maide, 5/78) Günümüzün işgalci ve ırkçı Siyonistleri kendilerini lanetleyen Hz. Davud’un (aleyhisselam) gerçekleştirmiş olduğu bir fethe ne yüzle sahip çıkabiliyorlar?
- Siyonistlerin Mescidi Aksa'yı ı hedefe yerleştirmelerinin ve onu ortadan kaldırma çabalarının asıl amacıİslam aleminin Kudüs ile irtibatını kesmektir!
- Mescidi Aksa, İslam aleminin irtibatının kalıcı olmasını sağlayan en önemli araçtır..
Kudüs Davamız,
Aliya İzetbegovic
Kudüs sadece Filistin veya Arap meselesi değildir. O bütün Müslüman halkların sorunudur. Kudüs'ü elinde tutabilmeleri için Yahudiler, İslam ve Müslümanları yenmek zorundadırlar ve bu -Allah'a şükür- onların gücü dışındadır.
Kudüs alışılmış bir şehir değildir. O, üç büyük dünya dininin vazgeçemeyecekleri kutsallıkları bulunan bir şehirdir. Herkese tamamen açık olacak, özgür bir Kudüs şehrini kim temin edebilir? Hem teorik hem pratik olarak bunu sadece Müslümanlar yapabilir. Teorik olarak çünkü sadece İslam Musa'yı, İsa'yı, İncil ve Tevrat'ı tanır, aksine ne Hıristiyanlar ne de Yahudiler ne Muhammed as. ne de Kur'an'ı tanırlar. Bu tespit, Müslümanların bu meseledeki üstünlüklerinin unsurudur. Pratik olarak, Kudüs Müslüman dünyasında bulunmaktadır. Kudüs'te olacak her türlü gayr-ı İslami hâkimiyet, sadece güçle ayakta durabilen anormal bir durum olur ve gerginlik durumu hiçbir zaman özgürlük durumu değildir.
- Yahudilerin Avrupa’ya sürgün edilmesi tepkisi üzerine ortaya çıkan Siyonizm, içinde biriktirdiği bütün zehrini, kin ve intikamını, Yahudilerin her zaman emniyet ve koruma altında yaşadıkları bölgedeki Araplara karşı kustu. Mesela bugün İsrail Araplarla düşmanlık içerisinde,hâlbuki her türlü mantığa göre tersi olması gerekmektedir;
- Kendilerini kozmopolit ve enternasyonel olarak tarif eden Yahudiler (en azından başkalarınıböyle olmaları için ikna ediyorlardı) bugün en fanatik ırkçılığın örneğidirler; Irkçılığın ve katliamın en büyük kurbanları olan Yahudiler bugün onun uygulayıcılarıdır;pratikte onlar Hitler'in acımasız güç kullanım, sürgün, mağlup olanlara karşı zulüm, askeritaktik olan ansızın saldırı, acımasız hesaplaşma ve intikam metotlarının uzantısı oldular; Yahudiler özgürlük, kardeşlik, hukuk ve liberalizm parolalarının taşıyıcıları idiler, bugünküİsrail'de ise biz Sparta ahlakı, toplumun askeri ihtiyaçlara göre dizayn edilmesi, insanın fanatikhale getirilmesi, devlet siyasetinin Makyavel prensiplerine göre oluşturulması, Nietzsche'ningüçlünün hakkı ve gücün ahlakı prensiplerini görmekteyiz. Bu güç felsefesi, uluslararası hukuk kurallarının hiçe sayılması ve uluslararası kamuoyu ve onun kurumlarının görmezdengelinmesinde olduğu gibi hiçbir yerde daha açık ortaya çıkmış değildir
- Teorik olarak çünkü sadece İslâm Hz. Musa’yı, İsa'yı, İncil ve Tevrat'ı tanır, aksine ne Hıristiyanlar ne de Yahudiler ne Hz. Muhammed'i ne de Kur'an'ı tanırlar. Bu tespit, Müslümanlarınbu meseledeki üstünlüklerinin unsurudur.Pratik olarak, Kudüs Müslüman dünyasında bulunmaktadır. Kudüs’te olacak her türlü gayr-iİslâmî hâkimiyet, sadece güçle ayakta durabilen anormal bir durum olur ve gerginlik durumuhiçbir zaman özgürlük durumu değildir.
- Ancak vurgulayalımki,Kudüs'ün yarın sadeceMüslüman şehir olması için değil, onun yenidenherkese açık olması ve oradan insanlığın üç büyük nehrin aktığı berrak bir kaynak kalması içinbizim güçlü olmamız gereklidir
ALİYA İZZETBEGOVİÇ – ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VE İSLÂMÎ YENİDEN DOĞUŞUN SORUNLARI, Haz: Mahmut Hakkı Akın-Faruk Karaaslan-Ümit Aktaş, Malatya Büşükşehir Yayınları, Mayıs-2016
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi
İnşaallah bu günler Kudüs'ün gasbedilmiş son günleridir.
E2
Necmettin Erbakan
- Bu vahim olay karşısında asla macun metoduna asla müsaade edemeyiz. Bu olayı üç tane lafla kınamış gibi gözükerek milletimizin aldatılmasına müsamaha gösteremeyiz. Bunları uydurmacıktan söyleyeceksiniz, göz göre göre İsrail devlet merkezini Kudüs'e nakletmesine göz yumacaksınız dolaylı yoldan yardımcı olacaksınız. Buna müsaade etmemiz asla mümkün değildir. Bu İsrail tarafından teşebbüs edilen çok büyük küstahlıktır. Bu adım ile İsrail gözümüzün içine baka baka 'İşte geliyorum yarın Anadolu'yu da kendime vilayet yapacağım' diyor. 33 seneden beri yapılan planlar programlar tatbikatlar ve tecavüzler gösteriyor ki İsrail'in bu topraklardan çekilmesi yetmez. İsrail'in 33 seneden beri İslam aleminin ortasında çıban başı olmaktan dışarı çıkartılması lazımdır. Eğer Amerika İsrail'e yardım etmek istiyorsa Güney Amerika'da ülke versin. Müslüman topraklarında İsrail'in yeri olamaz."
- 8 milyonluk İsrail için, 1.5 milyar müslüman ebabil bekliyorsa; ebabiller gelse İsrail'i değil, bizi taşlar!
- Bir gün gelecek İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki,bütün hayatı gözlerinin önünden GAZZE ŞERİDİ gibi geçecek
Recep Tayyip ERDOĞAN
- Kudüs meselesi bizim için sıradan bir jeopolitik bir sorun değildir. 1. Dünya Savaşı'nda gözyaşları ile terk etmek zorunda kaldığımız bu şehirde hala Osmanlı'nın direniş izleri vardır. Kudüs bizden bir şehirdir.
- Binlerce yıldır olduğu gibi bugün de dünya barışının anahtarı Kudüs'tür. Barış çınarı Kudüs de yıkılırsa bunun altında tüm dünya kalır.
- Kudüs davası, yalnızca Filistin'deki bir avuç Müslüman'ın davası değildir. Kudüs, 1,7 milyarlık İslam aleminin onuru, namusu, harim-i ismetidir. Bu dava, hepimizin ortak davası, hepimizin ortak meselesidir. Kudüs bize Hazreti Davud'un, Hazreti Süleyman'ın, Hazreti Zekeriya'nın, Hazreti Yahya'nın hediyesidir. Kudüs, insanlığa Hazreti Meryem'in Hazreti İsa Efendimizin armağanıdır. Kudüs, peygamberler sultanı Hazreti Nebi'nin 'şayet oraya gidemez ve orada namaz kılmazsanız bari oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin.' diyerek emanet ettiği kutlu beldedir. Bu şehrin her bir taşında, her bir sokağında, yüzyıllardır ayakta duran her bir ibadethanesinde Selahaddin Eyyubi gibi Müslüman idarecilerin emeği, alın teri vardır. Haçlı seferleriyle yakılan bu şehri tekrar ayağa kaldıran, 400 yıl boyunca tüm inanç mensupları için tekrar bir barış yurdu haline getiren ecdadımızdır. Bizim için Kudüs, arzın üstünde bir sancak, görkemli bir çınardır. Yüreğimizin yarısı Mekke, geri kalanı da Medine'dir. Bunların üstünde bir tül gibi Kudüs vardır. Allah Resulü'nün Miraç'a yükseldiği bu kutlu şehri, İstanbul'dan, Kahire'den, Bağdat'tan, Mekke ve Medine'den ayırt etmeden seviyoruz. İşte bunun için biz, 'Kudüs kırmızı çizgimizdir' diyoruz."Kudüs-ü Şerif'in kardeşi İstanbul'dan çıplak elleriyle işgalcilere kök söktüren Filistin'in yiğit evlatlarına, ablukaya, baskıya ve yıkıma rağmen hayata tutunan Gazzeli mazlumlara, 70 senedir vatanlarından kopartılmış olmanın acısıyla gözyaşı döken Filistinli mültecilere, dini, dili, ülkesi ne olursa olsun Filistin davasına sahip çıkan barış erlerine, Kudüs'ün tekrar tüm insanlık için bir darüsselam olması, bir barış ve esenlik yurdu olması için gayret gösteren Kudüs dostlarına, Arakan'dan Somali'ye, Libya'dan Suriye'ye kadar gönül coğrafyamızın dört bir köşesinde barış ve huzura hasret Müslümanlara, mazlumlara, Yemen'de açlığın bir deri bir kemik haline getirdiği masum yavrulara, sizlerin aracılığıyla en kalbi selam muhabbetlerimi gönderiyorum
- Kudüs satılık değildir. Kimse 'birşeyler verelim de siz burayı bize bırakın' edepsizliğine de girmesinler."Erdoğan: "Türk Milleti olarak Filistin'e bakışımız, cennetmekan Sultan Abdülhamit Han'ın neyse, bizim de bugün bakışımız odur."
Şamil Basayev
Bizim kendi problemlerimiz ne kadar çok olursa olsun, tüm Müslümanların tek amacı Kudüs'ün kurtarılmasıdır. Bundan dolayı Çeçenistan'daki savaş bizi Kudüs'ün sorumluluğundan uzaklaştırmıyor.
Kim Jong-un
İsrail diye bir devlet yok ki başkenti olsun..-
Moşe Dayan
( Kudüs' ü işgal ettikten sonra elini Kudüs toprağına sürerek ):"Bu Hayber'in karşılığıdır.
Sultan II. Abdülhamid Han
"Bu toprakların bir karışını bile satmam, çünkü bu topraklar bana değil, halkıma aittir. Halkım bu imparatorluğun her karışını kanını feda ederek elde etmiştir? Milletim bu vatanı kanlarıyla zapt etmişlerdir. Bu toprakları kanlarımızla örteriz de elimizden alınmasına asla izin vermeyiz. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan onu tekrar kanlarımızla örteriz. Ben onun hiç bir parçasını veremem. Bırakın Yahudiler milyarlarını kendilerine saklasınlar. İmparatorluk parçalandığı zaman onlar, Filistin'i hiç karşılıksız ele geçirebilirler. Bu vatan ancak cesetlerimiz parçalanarak taksim edilebilir. Her ne şekilde olursa olsun bizi parçalamalarına asla izin vermeyeceğim."
M. Fatih Çıtlak
Muhakkak ki Allah (CC) nurunu tamamlayacaktır. Bizler şunu düşünmeliyiz. Cenab-ı Hakk bu nuru tamamlarken bu hizmete kimi kabul edecek? Allah’ın (CC) askerleri de kulları da çok ama biz nasıl hesap vereceğiz ve bu nurun neresindeyiz onu düşünme zamandır.
Derdi; insanları birleştirmek, muhabbet etmek ve Mescid-i Aksa haremine namahrem eli uzatmamak olanlara selam ederim.
Şeyh Raid Salah
“Ya Kudüs‘te yaşarız ya da şehit oluruz!”
Selahaddin Eyyübi
“Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki..”
Necip Fazıl Kısakürek
“Yıkılsın İsrail enkazını göreyim
Sana ülke diyenin yüzüne tüküreyim”
Muhammed Mursi
Mısırlılar kardeşleri Filistinlilere her zaman destek olmuş ve olacaktır.