Evanjelizm; köken itibariyle iyi haber, müjde, asıl gerçek anlamlarına gelen latince euangelium kelimesinden türetilmiştir. Kelime anlamı olarak da; İncil'deki mesajları yaymak, öğretmek anlamına gelmektedir.
Günümüzde ise evanjelizm, Amerika Birleşik Devletleri'nin kurulmasında etkin rol oynayan ve Kutsal Kitap'ı referans alan İngiliz Protestan mezhebinin bir kolu olan Puritenlerin devamı sayılan bir akım/mezheptir. Evanjelik ise ABD'de büyük bir kitlenin temsil ettiği bu akımın mensuplarına verilen isimdir.
Evanjelizmin Doğuşu
Papanın yanılmaz oluşunu, dinde tek kaynağın kutsal kitap oluşunu, kişi ile tanrı arasına kimsenin giremeyeceğini iddia ederek Protestan mezhebinin oluşmasına öncülük eden Martin Luther King ve Johannes Calvin, Evanjelizm akımının da ilham kaynakları olmuşlardır.(1) Evanjelizm, bu nedenle; M.Luther King ve J. Calvin’in başlattığı 'Eski Ahit'e Yönelme' hareketini daha da radikal bir çizgiye götüren ve Eski Ahit'i yani Tevrat'ı neredeyse inançlarının tek kaynağı haline getiren Püriten mezhebinin devamı olarak görülür. Evanjelizmin temelleri, 18. yüzyılın başlarında (1700’lü yıllar) Kuzey Amerika'ya seyahat eden ingiliz protestanlarından oluşan avrupalı hristiyanların, Avrupa'dan daha önceden göç edip Kuzey Amerika'ya yerleşenleri vaaz ve sohbetlerle etkilemesiyle atılmıştır.
Bu akım, Metodist, Baptist, Presbiteryen, Kongregasyonalist, İsa Mesih Havarileri ve diğer bütün Amerikan mezheplerini etkileyerek 19. yüzyılda Amerikan kültürünün şekillenmesine önemli katkıda bulunmuştur.
Evanjelizmin Temel İnançları
* Hz. İsa (as) Mesih’in babasız doğumunu, çarmıha gerilmesini yeniden dirilmesini ve yeryüzüne ikinci kez geleceğini kabul ederler.
* İnanç ve ibadet konularında Kutsal Kitap’ın en güvenilir kaynak olduğuna inanırlar.(2)
* Kürtaj, zina ve homoseksüelliğin, Tanrı'nın gazabına sebep olduğuna inanırlar.
* Eski Ahit'in; Yahudilerin 'Tanrı'nın Seçilmiş Halkı' olduğu, Kutsal Toprakların yahudilerin malı olduğu, yahudilerin Mesih'in gelişi ile birlikte bir dünya egemenliğine ulaşacakları gibi kehanetlerini tamamen kabul ederler.
* Tanrı'nın nezdinde öteki dinlere mensup insanların bir değerinin olmadığına inanırlar.
* Tanrı'nın, evanjelik protestan hristiyanlar için uhrevi ve yahudiler için de dünyevi olmak üzere iki planının var olduğuna inanırlar. Tanrı'nın yahudilerle ilgili planı gereği yahudilerin vadedilmiş topraklara dönüp Büyük İsrail'i kuracağına ve dünyaya egemen olacağını, evanjeliklerin ise bu plana destek olacağını ve evanjeliklerin kurtuluşunun ahirette gerçekleşeceğine inanırlar.
* Mesih geldiğinde, yahudiler ve evanjeliklerin bir tarafta, diğer tüm insanların bir tarafta olacağını ve iki taraf arasında büyük bir savaş yani 'Armageddon Savaşı' yaşanacağını ve Mesih önderliğindeki yahudiler ve evanjeliklerin savaşı kazanarak bütün dünyaya egemen olacaklarına inanırlar.
Mesih'in Dünyaya Yeniden Gelmesi İçin Gerekli Şartlar
- Yahudilerin Filistin’e geri dönmeleri ve kendilerine ait toprağı olan bir devlet kurmaları
- Kudüs’ün başkent yapılması
- Mescid-i Aksa’nın yıkılıp yerine Süleyman tapınağının inşa edilmesi
- Tüm insanlara İncil’in vaaz edilmesi
- Tribülasyon (beklenen kargaşa dönemi); Yahudiler ve kendi inançlarındaki kişilerin eziyet görmesi
- Armagedon savaşı
- İnananların (hristiyanların) semaya yükseltilmesi (3)
Hristiyan Siyonizmi
Eski Ahit (Tevrat ve Zebur) ve Yeni Ahit’tem (İncil) oluşan Kitab-ı Mukaddes'e göre, İsa Mesih'in yeryüzüne yeniden inebilmesi için yahudilerin, 'Kenan Diyarı' olarak adlandırılan ve kendilerine Tanrı tarafından vadedildiğini iddia ettikleri topraklarda toplanmış olması gerekmektedir. Evanjelik Hristiyanların, Yahudilere ve İsrail'e olan sempatilerinin ve Evanjelizm-Siyonizm ittifakının kaynağını bu inanış oluşturmaktadır.
Evanjelik inanışa göre, Mesih’in gelmesi için kıyametin kopması gerekmekte olup, kıyametin kopması da Filistin’de bir yahudi devleti kurulması şartına bağlıdır. Hıristiyan siyonistler kıyametin kopması için Filistin'de bir yahudi devleti kurulması gerektiğini, inanışları nedeniyle bazen Siyonistlerden bile daha ateşli savunmaktadırlar. Theodor Herzl’in 1897’de İsviçre’nin Basel şehrinde topladığı 1. Siyonist Kongresin'den sonra, 1985 yılında yine Basel’de katılımcılarının büyük çoğunluğunun hristiyan olduğu bir Siyonizm kongresi daha yapılmıştır.
Bu yüzden, bu kongre 1. Hristiyan Siyonist Kongresi olarak da anılmaktadır. Bu kongrede, İsrail’in işgal ettiği Batı Şeria bölgesinin resmen ilhak edilmesi kararı alınmış olup İsrail’in gevşek davrandığı ve ellerini daha çabuk tutmaları, daha hızlı hareket etmeleri gerektiği dahi ima edilmiştir. Bu düşünceyi abartılı bulan ve yahudilerden bile tepki alacağını söyleyen bir katılımcıya Uluslararası Hıristiyan Elçiliği temsilcisi Van der Hoeven ise şu cevabı vermiştir; “İsraillilerin ne düşündüğü umurumuzda değil. Biz Tanrı’nın ne söylediğine bakarız ve Tanrı o toprakların yahudilere ait olduğunu söylüyor.” (4)
Evanjelizm ve Siyaset
2010 yılında, ABD'de Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırmada halkın %42'si kendini evanjelik olarak tanımlamaktadır.(5) ABD başkanlarının neden evanjelizme hizmet etmek için yarıştıkları işte bu rakamda saklıdır.
1945-1953 yılları arasında ABD başkalığı yapmış ve Missouri eyaletinde aktif bir mason olduğu bilinen Harry Truman'ın başkanlık döneminde evanjelikler daha da güçlenmiş ve isteklerini rahatça kabul ettirecek düzeye ulaşmışlardır. H. Truman, İsrail’in 14 Mayıs 1948 yılında tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesinden dakikalar sonra ilk tanıyan ülke olmuştur.
H.Truman'dan Jimmy Carter'a kadar (1977) gelen ABD başkanları ise evanjelik olmamalarına rağmen evanjelik kitleyi karşılarına almamak için siyasi davranak, evanjeliklerin isteklerini çoğunlukla yerine getirme stratejisi izlemişlerdir.
1977-1989 yılları arasında ABD başkanları olan Jimmy Carter ve Ronald Reagen ise evanjelik olduklarını kamuoyuyla paylaşmışlardır. Reagan’ın, ekonomik kriz döneminde Tanrı'nın buyruklarına ve Altın Yasa'ya göre yaşanması halinde ABD bütçesinin denkleşebileceğini ileri sürmesi, evanjelizme olan inancının ne derece kuvvetli olduğunu göstermektedir.
1993–2001 yılları arasında ABD başkanlığı yapan Bill Clinton, dindar olmasına rağmen evanjelik değildir. Ancak, Clinton İsrail ziyaretinde kippa takmış, Barack Obama döneminde ABD dışişleri bakanlığı da yapan eşi Hillary Clinton ise Burak Duvarı'nda yahudilerle birlikte yahudi inanışlarına göre ibadet etmiştir.
2001–2009 yılları arasında iki dönem ABD başkanlığı yapan George Bush ise, Presbiteryen kilisesine bağlı olarak yetişmiş ve Amerikan başkanları içinde evanjelizmin en amansız savunanı olmuştur. Bush'un kurduğu hükümetin önemli noktalarında evanjeliklerin ve bu akımdan etkilenen mezheplere mensup kişilerin yer almıştır. Savunma bakanlığı, dışişleri bakanlığı ve büyükelçiliklerde sadece evanjelik hristiyanların değil yahudilerin de sayısı geçmiş yıllara göre artmıştırr.
2009 yılında göreve gelen Barack Obama'nın evanjelik olmadığı ise açıkça bilinmekteydi. Obama’nın ortadoğu politikası evanjelizm anlayışına göre şekillenmedi, ancak evanjelikleri karşısına almamak için de yoğun çaba harcamıştır.
2016 yılı kasım ayında seçilen ve 2017 yılının ocak ayında göreve başlayan Donald Trump'ın dindarlıktan uzak bir hayat sürdüğü herkes tarafından bilinmektedir. Göreve geldiğinden itibaren sert protesto ve eleştirilerle karşılaşan Trump, evanjelizm anlayışına hizmet ederek seçmenlerinden büyük kamuoyu desteği almıştır. İsrail tarafından kahraman olarak görülen Trump'a yapılan övgüler öyle bir seviyeye gelmiştir ki; İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ABD ziyaretinde kendisini 2500 yıl önce yaşamış olan ve Eski Ahit'e göre M.Ö. 6. Babil'i fethederek İsrailoğulları'nın sürgününe son veren Pers Kralı Kiros (Cyrus)'a benzetmiştir. Evanjelikler; Trump’ın da Kiros gibi dindar olmamasına rağmen, Tanrı'nın kutsal amacı için bir araç ve bir taşıyıcı olarak görevlendirildiklerine inanmaktadırlar.
KAYNAKÇA
- Dr. Abdurrahman Küçük, Prof.Dr. Günay Tümer, Doç.Dr. Mehmet Alparslan Küçük, Dinler Tarihi, 2002, Ankara
- Şener Faruk Bedir, Birey ve Toplum, 2013
- İsmail Vural, Evanjelizm, İstanbul, 2005
- Yasin Yaylar, Evanjelizm ve Türkiye Planı, Ah, Evran Üniversitesi, 2011
- Merve Şebnem Oruç, Yeni Şafak, 2018
- Şener Faruk Bedir, Birey ve Toplum, 2013